24 Nisan 2013 Çarşamba

BULANIK




Koşarak uzaklaştı.Nereden geldiğini düşündü biran.Sokaktaki kediye baktı ,hayda dedi ,nereden çıktı şimdi bu?Tanıdık geliyordu ona ama nereden tanıdığını anımsayamıyordu birtürlü.
Garın merdivenlerine ulaştığında anladı Haydarpaşada olduğunu.Nefes nefese kalmıştı.Vapur vardı bir yanda deniz durgun ve mavi.Ne yapmalı dedi.Merdivenlerden hızla çıktı.Nihayet kapıya ulaştı.Trenlerin durduğu sıraları gördü.Niyetini anlayamadı ama içindeki korkuyu da dinlemedi ,atladı trene.Nasırları nasıl da azmıştı o koşarken.Tuzlaya doğru hareket etti tren.Nadiren de olsa camdan dışarı bakmak rahatlatıyordu onu.Vardığında yaşayacaklarını düşündüğünde ise içi daralıyor ,nefretle doluyordu.
Daha çok varmı diye sordu yanındakı takım elbiseli adama.
Nereye daha çok var mı?
Tuzla
Tuzla mi ? Bu tren Tuzla'ya gitmez ki?
Nasıl olur ,Tuzla treni bu , her sabah binerim ben.Normalde öndeki kompartımanda yolculuk yaparım ama aceleyle restorana geldim bu sefer.Nihayetinde bazen şaşırıyor insan, değil mi?

6 Nisan 2013 Cumartesi

KADIN ÖYKÜLERİ : Fatma



Abla sen kapanacak mısın diye sordu bana.Hastahanenin kantininde biraz beklemiştik.Size karton kutu vereyim demişti satıcı.Yok kapanmayacağım dedim.Kapının önündeki boş banka oturduk.Peki sen diye sordum.Hastahaneleri hiç sevmiyorum diye düşündüm.Kapanırsam yaşlı görünmekten korkuyorum dedi.Yaşlı mı , yahu on yedi yaşındasın ,benden neredeyse yirmi yaş küçüksün dedim.Annemim ameliyat odasına gidişini hatırladım.Dönüp bakmıştı kapıdayken.Amcamın oğlu istiyor beni ama ben hiç istemiyorum.Sigara sağliğa zararlı biliyorsun değil mi dedi.

Evet dedim, biliyorum...